Z jenerasyonunu tanımlayan birden fazla milat ve yaş aralığı var. Bununla birlikte Z jenerasyonu ile ilgili konuşan, yazan ve fikir üreten ister akademik çevreden isterse sektörden ve hatta gündelik hayattan herkesin hemfikir olduğu bir nokta var: onlar farklılar. Düşünme biçimleri öncelikleri, değerleri önceki jenerasyonlardan farklı. Her ne kadar her bir jenerasyon kendisinden sonra gelen jenerasyondan şikayet etse de, pek çokları Z jenerasyonunun bu farklılığında büyülü, güçlü, dönüştürücü bir şey olduğuna inanıyor. “Önceki nesilden şikayetlenmek ne kadar klişe ve geleneksel ise, sonraki nesli kurtarıcı veya dönüştürücü olarak görmek de o kadar klişe” diyenlerdenseniz, bakış açınızı değiştirebilecek birkaç notumuz var.

Business Insider’ın bir haberine göre, Z jenerasyonun ekonomik algısı iki tema etrafında şekilleniyor: ekonomiklik ve değer. Z jenerasyonunun önceki jenerasyonlara kıyasla bir “görüntü nesli” olduğu, içine doğdukları teknoloji ve yayın imkanlarından dolayı inkar edilemez bir gerçek. Fakat bu araştırmanın da gösterdiği üzere, bu jenerasyonun bireyleri zamanlarının kendilerine hediye ettiği kişisel ifade alanından faydalanırken dikkat toplamak, imrendirici görünmek gibi kaygılar gütmüyor. Kimliklerini bu alanda inşa ediyor, insan hayatının ayrılmaz parçaları olan maddi ve manevi değerleri terazinin iki tarafına yerleştiriyor ve yaygın önyargının aksine, hesaplı ve iyi kararlar veriyor.

Bazı akademisyenlerin bu nesle “değerler nesli” ya da “sürdürülebilirlik nesli” demesinin nedenlerinden biri bu. Forbes’da yayınlanan bir habere göre, geri dönüşüm imkanları ve sürdürülebilirlik potansiyeli, iklim krizi ve küresel ısınmanın alarm verici boyutlara ulaştığı bir zamanın çocukları olan Z jenerasyonu için oldukça önemli. Bu bilgiyi Business Insider haberinin kurduğu değerler ve bedeller terazisiyle yan yana koyunca ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: Z jenerasyonu ya elindeki parayla olabildiğince fazla şey almak istiyor ya da elindeki parayla aldığı her bir şeyden olabildiğince uzun süre faydalanmayı bekliyor.

Tüm bunların yanında, Z jenerasyonunun %81’i hala ağırlıklı olarak fiziksel mağazalardan alışveriş yapmayı tercih ediyor.

A'dan Z'ye Yenilenme: Yeni Nesil, Yeni Deneyim

En büyükleri işgücüne girmekte olan, en küçükleri kendi beğenilerini ve satın alma kararlarını vermeye başlamış ve mağazaları seven bu jenerasyonun perakende sektörünü dönüştürmesi kaçınılmaz. Fakat herkesin sorduğu soru; nasıl?

Satın alma alışkanlıkları bakımından Z jenerasyonunun hem çeşitliliği hem de kendilerine hitap edecek ürün isteyeceğini biliyoruz. Ekonomiklik, yani rekabet, yani çeşitlilik ve değerler, yani sürdürülebilirlik, yani kalite.

Bu durum özellikle zincir markaların her bir mağaza için farklı ürün aranjmanları, stok planlamaları ve personel görevlendirmesi yapmasında fayda oduğuna işaret ediyor. Her markanın ürünlerini belli bir fiyat aralığı ve bu fiyat aralığı ile uyumlu bir materyal yelpazesinde ürettiği düşünülürse, sosyo-ekonomik koşullar tarafından fiyat/performansını önceliklendirmeye teşvik edilen gençlere ürün seçkisinden daha makul fiyatlı ürünlere ilgi göstereceği öngörülebilir. Değerler konusunda sosyal eğilimler veya sınıfsal çevreden dolayı daha ısrarcı çevrelerde ise, fiyat aralığının maksimum ucundaki daha geri dönüştürülebilir ürünlere ilgi oluşacağı araştırmalarla da destekleniyor.

Demografi bazlı ürün seçim, dağıtımı ve stok yönetimi sayesinde hem müşteri memnuniyeti her bir mağaza için belli bir standardın üzerinde tutulur hem de kullanılan materyal ve kaynaklardan maksimum fayda elde edilebilir.

Yerel atölyeler ve tercihlerin giderek gözden kaybolduğu metropollerde, tamirat, bağış ve geri dönüştürme bankoları ile hizmet skalası genişletilebilir, maddi ve manevi değerler sosyal ve ekonomik koşullardan bağımsız olarak korunabilir. Böylece markalar bu süreçte kullanıcı gözünde gerçekten değerli birer kimlik inşa edebilirler.

Perakende Nasıl Fütüristik Olabilir?

Yukarıda bahsedilen demografik değerlendirmeler bir işletmenin verimine, algılanma biçimine ve operasyonel yapısına zamanla uyumlu, farkındalıklı bir katkıda bulunma potansiyeline sahip. Bununla birlikte bu potansiyeli tam olarak gerçeğe dönüştürmek için istatistik kurumu veriler, genel algı ve tahminden fazlasına ihtiyacımız var. Üstelik, kentsel dönüşüm ve şehirleşme gibi hamlelerle mahallelerin yüzleri gibi demografileri de hızla değiştiğinden, farklılaşan semtleri terk etmek ya da yeni hesaplar yapılıncaya kadar eski usul devam etmek işletmelere ciddi mali kayıplar yaşatabilir.

Bunun ötesinde, günümüzde küresel pazarlama ve transatlantik alışverişe giderek alışan tüketiciler kendileri için değil kendileri yerine düşünen markalardan hoşlanmayabilirler.

Bu yüzden, günümüzde farkındalıklı markalar değer görmek için değer vermek prensibini takip ediyor ve kullanıcılarını sayıların ötesinde tanımaya çalışıyorlar. Ürün ve hizmet performansı değerlendirme anketleri yeni ürün tadım ve deneme testleri, anketler markaların kullandığı metotlardan bazıları. Yeni gelişen ve mağazanın bizzat içine kadar giren bir diğer trend ise, müşteri analitiği donanımları.

Farklı model ve fonksiyonlara sahip bu donanımlar, müşteri davranış eğilimlerine göre iş stratejisi oluşturmaya katkı sunuyor. Bu donanımlar arasında, müşterilerin anonimliğini korumak ve kimlik tespitine imkan vermeyen bir analiz yapmak için termal kameralar ve iskelet analiz yazılımlarından faydalanan sistemler, yüz mimiklerini analiz ederek duygudurum, tepki ve dikkat süresi ölçen sistemler, yaş ve cinsiyet analizi yapan yapay zeka yazılımları ve daha pek çok teknoloji bulunuyor. Bu teknolojilerin çoğu alınan görsel veriyi sayısal hale gelir gelmez silerek müşteri mahremiyetine ve veri saklama kapasitesine uygun hareket ediyor ve müşterileriniz ve sizin için ideal yöntemi bulmanıza yardımcı oluyor.

Bu teknolojilerin en büyük katkısı, müşterilere yük ya da zaman kaybı gibi gelen değerlendirmeler ve sorular olmadan, müşterinin deneyimi ve zamanı bölünmeden veri toplamaları. Bu temel fayda etrafında her marka kendi müşteri analiz teknolojisini özelleştirilebilir, anket ve yorum fonksiyonları gibi metotlarla birleştirebilir ve müşterisini rahatsız etmeden anlayacağı doğru yöntem ve dili bulabilir.

WeSight ile Akıllı Dönüşüm, Akıllı Yenilenme

WeSight, yapay zeka ile desteklenen çeşitli kamera donanımları ile, müşteri ve ziyaretçilerinizi mahremiyetlerine saygı duyarak analiz etmenize ve hizmetlerinizi mükemmelleştirmenizi sağlayacak veriyi toplamasına yardımcı olur. Yönetici paneli fonksiyonu sayesinde veriler otomatik olarak sayısallaştırılır ve doğru yazılımsal komponentlerle grafiğe dökülebilir. Ayrıca Wesight, ısı haritaları ile, ortam içi gerçek bir yoğunluk analizi çıkarılarak iş akışları ve yerleşim gibi konularda daha verimli aksiyonlar almayı da mümkün kılar. Bu sayede mağazanıza gelen kişilerle ilgili sizde detaylı verilere erişebilir, kendi z jenerasyonu araştırmanızı yapabilirsiniz.