Mental Yorgunluk ve İş Ortamı: Nedenler & Öneriler
Dikkat Eksikliğiyle İlgili Yanlış Bilinenler
Dikkat eksikliği günümüzün popüler konularından. Sosyal medyanın önümüze yüzlerce içerik yığarak dikkat süremizi kısalttığını söyleyen uzmanlar, gazeteciler, çocuğunun okul performansından memnun olmayan ailelerin bu durumu çocukların video oyunlarıyla sürekli uyarıcılara alışmasından kaynaklandığını söylediği tartışmalar, hiperaktivite ve daha pek çok tartışmanın odağında dikkat eksikliği var. Bu tartışmaların tamamında sıkça yapılan bir hata var. İnsanlar dikkat eksikliğini belli bir işe yoğunlaşamama, odaklanamama olarak tanımlıyor. Daha günlük bir ifadeyle, bir işin başında uzun süre oturamama. Oysa ki yapılan araştırmalar gösteriyor ki, dikkat eksikliği sadece bir işe uzun süre odaklanamamanıza sebep olmuyor, bir işe uzun süre odaklandığınızda da ortaya çıkıyor. Peki yoğun çalışma saatleri sonrasında ortaya çıkan bu dikkat eksikliğinin sebepleri ne ve nasıl çözülebilir?
Mental Yorgunluk Nedir?
Mental yorgunluk ya da daha yaygın kullanılan adıyla zihin yorgunluğu acıkmak ve susamak kadar doğal bir süreç. Ama zihinsel enerjiyi yenilemek, fiziksel enerjiyi yenilemek kadar kolay olmayabilir. Tıpkı fiziksel enerji gibi zihinsel enerji de kısıtlı bir kaynak. Çok fazla şeyi eş zamanlı düşünmek, aynı konu veya işe uzun süre dikkat sarf etmek, rutin veya sık tekrarlı işler zihnin yorulmasını hızlandırıyor. Yani kısacası hem zihni yoğun şekilde tetikleyen hem de neredeyse hiç tetiklemeyen aktiviteler zihni yoruyor. Ne yazık ki yaratıcılığın sürekli olduğu ve saat gerekliliklerine bağlı olmayan çok az iş var. Üstelik bu şartları karşılayan işlerde bile zamanla alışmaya bağlı dikkat dağılması rastlamak mümkün. Bu noktada iki soru öne çıkıyor; dikkati yenilemek ve odak süresini uzatmak için neler yapılabilir ve özellikle iş ortamında verimi düşürmeden dikkat yenilemek ve zihinsel yorgunluğu azaltmak nasıl mümkün olur?
Zihin Yorgunluğu ve Görsel Dikkat
Dikkat ve farkındalık tüm duygularla ilişkilendirilebilir. Bununla birlikte özellikle iş ortamında dikkatin aracı ve ölçütü görülen iki duyu vardır: görme ve işitme. Bir toplantıda dikkatinizin orada olduğunu belirtmek için konuşmacının ifadelerinden alıntılar yapar veya gözünüze çarpan bir detay üzerine konuşursunuz. Reklam, pazarlama, eğitim gibi hizmet sektörünün pek çok alanında işin başarısı mesajınızın muhatabın kulağına nasıl geldiği veya ürünün muhataba nasıl göründüğü ile ilgilidir.
Yapılan bir araştırmaya göre tekrarlı işler ve görsel dikkat süresi arasında negatif bir ilişki var. Bunun anlamı, kişi aynı eylemi sürekli veya çok tekrarla yaptığında hem dikkat süresi kısalıyor hem de dikkat dağınıklığı artıyor. Söz konusu araştırmaya göre örnek analizi yapan laboratuvar çalışanları belli bir süre sonra örnekleri arasına normalde kullandıklarından farklı boyutta kaplar karıştırıldığında bunu fark etmiyor. Eğer uzun rutinler sonrası görsel seçici dikkat bu kadar azalıyor ve hatta dokunma duyusuyla algılanabilecek boyut farkı dikkatten kaçıyorsa, daha incelikli farklar ve detayların fark edilmemesi kaçınılmaz görünüyor. Neyse ki, laboratuvarlar makine ve insanın güçlerini birleştirdiği bir makine-insan işbirliği üzerine kurulu. Örneklerin çoğu makineler tarafından inceltiliyor, karıştırılıyor ve test ediliyor. Makine tüm bunları yaparken laboranta zaman zaman dikkatini başka bir şeye çevirerek yenilenme imkanı sunuyor ve sonuçların sağlaması yapılırken hata riski azaltılıyor.
Yöneltilmiş Dikkat Yorgunluğu ve Görev Çeşitleme
Next Revolution Performance’ın yaptığı bir araştırmaya göre, ideal dikkat süremiz yaptığımız işin hızıyla doğrudan ilişkili. Yavaş işlerde dikkatimiz daha uzun süre sabit kalabiliyor ve verimi daha uzun ömürlü oluyor. İş hızlandıkça ideal dikkat süresinde düşüş yaşanıyor ve belirtilen aralıklarda dikkat yenilememiz gerekiyor. Bu araştırmaya göre tamamen yavaş ritimli bir işte ideal dikkat süresi 1-2 saat arasında değişirken iş hızı arttıkça bu süre 45-75 dakikaya hatta 15-35 dakika aralığına kadar düşebiliyor. Peki burada iş hızıyla neyi kastediyoruz?
Bir önceki araştırmadaki laboratuvar çalışanlarına dönersek, bir saatte elli örnek işlemesi gereken bir laborant nispeten yavaş bir tempoda çalışırken aynı sürede yüz elli örnek işlemesi gereken bir laborant yüksek hızlı bir iş yapıyor. Başka bir örnekle, bir kafe ya da kuyumcu dükkanının güvenlik kaydını takip eden biri yavaş tempolu bir iş yaparken, büyük bir alışveriş merkezi veya hastanenin güvenlik takibinden sorumlu bir görevli ya da MOBESE kayıtlarını inceleyen ve işleyen bir polis memurunun yüksek hızla çalıştığı kabul ediliyor. Yani ne kadar çok şeye dikkat vermeniz gerekiyorsa dikkat süresindeki azalma o kadar büyük oluyor. Ne yazık ki, bu yüksek hızlı işlerin pek çoğu yüksek performans da gerektiriyor. Bu yüzden trafik şubede görevli bir polisi ya da bütün bir hastanenin güvenliğinden sorumlu görevlinin 15-35 dakikada bir mola vermesi imkansız. Vardiyalı sistemlerde bile bu kadar sık vardiya değişimi imkansızın ötesinde anlamsız, hatta zararlı. Peki iş yerinde verim kaybetmeden dikkat yenileme nasıl mümkün olur?
Görev Çeşitleme
Pek çok insana göre başarının ölçütü iş bitirmek. Bu yüzden pek çoğumuz günü görevlere, zamanı da görevlere ayrılan bloklara bölüyor. Yani çok fazla insan bir işi bitirip bir diğerine geçme eğiliminde. Fakat yönlendirilmiş dikkat yorgunluğu konsepti tek bir işe uzun vakit ayırmanın verim düşürdüğünü gösteriyor. Bu yüzden, bir gün içerisinde yapılacak görevleri parçalara bölmek ve görevler arasında değişiklik yapmak dikkat yenilemenin bir yolu. Bu metoda göre, aynı gün örnekleri sınıflandırması, makine analizlerini incelemesi ve yapılan incelemelerle ilgili rapor tutması gereken bir laborant güne örneklerin bir kısmını inceleyerek başlayıp, iş hızına göre belli bir süreden sonra, bazı makine analizlerini inceleyip, daha sonra raporlarla ilgilenir ve üç görevi tek tek bitirmek ve diğerine geçmek yerine bu döngüyü tekrarlarsa dikkatini daha canlı tutabilir.
Pomodoro
İtalyanca’da domates anlamına gelen pomodoro, Francesco Cirillo tarafından geliştirilen bir zaman yönetimi ve aralıklı yoğunlaşma egzersizi. Zamanla güncellenen metot genellikle 25-40 dakika arası değişen yoğun dikkatli çalışma seansları ile 5-15 dakika arası değişen molalardan oluşuyor. Özellikle öğrenciler tarafından tercih edilen teknik, insanlarla doğrudan ve sürekli iletişimde olmayı gerektirmeyen mesleklerde de iş gününü dizayn etmek için kullanılmaya uygun.
Teknoloji—Yani Makineler, Makineler, Makineler…
Bugün mobil ve masaüstü cihazlarımız, akıllı saatlerimiz dikkat eksikliği ve dikkat kaybını telafi etmeye yönelik uygulamalar ve özelliklerle dolu. Hatırlatıcılar ve zamanlayıcılar bunlar arasında ilk akla gelenler olsa da, yazarlar ve editörler için yazım kontrol uygulamaları, mühendisler ve bilim insanları için hesaplayıcılar, MATLAB ve benzeri programlar, çevirmenler için CAT uygulamaları, yayın kaydetmenize ve daha sonra izlemenize izin veren görüntülü görüşme ve interaktif eğitim uygulamaları, kameralardan alınan görüntüyü kaydedip sonradan izleme imkanı tanıyan güvenlik yazılımları da kısıtlı bir sermaye olan dikkati geri kazanmamız için bize zaman tanıyan ve gözden kaçırdıklarımızı yakalayan makine mucizeleri arasında.
WeSight ile Yeni Bir Mesai Arkadaşınız, Üçüncü Bir Gözünüz Var
Bu uygulamalar sadece dikkat eksikliğini telafi etmeye ve gidermeye yardımcı olmuyor, aynı zamanda insan gücünün tek başına yeterli olmadığı görevlerin de altından kalmamızı sağlıyor. Karmaşık, çok bilinmeyenli denklemlerden iki hafta içerisinde çevrilmesi gereken bir teori kitabına kadar pek çok şey bu tek başımıza yetişemeyeceğimiz işler arasında sayılabilir. IP kameralardan alınan veriyi yapay zeka tabanlı görüntü işleme yazılımları ile işleyen, şifreleyen ve saklayan WeSight sayesinde aynı anda yirmi alanda birden olabilir, birden çok mekanı aynı anda takip edebilirsiniz. Üstelik WeSight, dikkatinizi doğru noktaya yöneltmeniz için yapay zeka destekli görüntü işleme teknolojisini kullanır ve gördüğü sorunları size bildirir. Böylece nereye bakmamız gerektiğini bilirsiniz. WeSight sayesinde güvenlik personeli devriye gibi başka görevlerini yerine getirirken görüntüyü doğru bir gözle inceleyen ve dahası kaydeden bir sistem görev başındadır.